ÇOCUĞUNUZA NEDEN
SINIR KOYMALISINIZ?
Toplumsal olarak çocukları yetiştirirken anne-babaları zorlayan konulardan en önemlisi çocuklara
“uygun ve güvenli” sınırlar koymadır. Çocuklarınız için her şeyin en iyisini, her şeyin en mükemmelini Bu nedenle çocuğunuza olan
yaklaşımınızda istediği birşeyi
vermemek, yada hayır demek sizi kaygılandırabilir. Anne-babalar çocuklarına
hayır derken; ya çocuğum bana güvenmezse, çocuğumla olan ilişkim zarar görürse
gibi endişeler yaşarlar. Özellikle çalışan ebeveynler için sınır koymak daha da
zor bil hal alır. Çünkü çocuğunuzla geçirdiğiniz zaman kısıtlı olduğu için, bu
kısa süreyi ona sınırlar koyarak mutsuz etmekten korkarsınız.
Sınır koyma konusunda
duyulan endişeler doğru mu?
Dünyada ün yapmış bir çok saygın uzmanın görüşüne göre;
çocuklara sınır koymanın kaygı verici bir durum olmadığını, aksine “sınır koymamanın” endişe verici olduğunu
vurgulamışlardır. Çocuklarınıza sınır koyarsanız sizi daha az sevmezler ya da
sizin iyi bir ebeveyn olmadığınızı düşünmezler.
Asıl çocuğunuza sınır koymazsanız endişe etmelisiniz. Çocuklar için “sınırların belirlenmesi”
psikolojik ve gelişimsel bir ihtiyaçtır. Çocuklarınıza sınır koyarak bu
ihtiyaçlarını karşılamış olursunuz.
Sınırların belirlenmesi ve kuralların olması neden
gereklidir?
Huzurlu ve dengeli bir yaşamı
sağlayabilmek için ebeveynler tarafından sınırların belirlenmesi ve bazı
kuralların oluşturulması gerekmektedir. Kuralların ve sınırların olmadığı
ailelerde karmaşa kaçınılmazdır. Ancak belirlenmiş kurallar ve sınırlar çocuğa
güvende olduğunu hissettirir, büyüyüp gelişirken yolunu-yönünü belirlemesine
yardımcı olur. Ayrıca net sınırlar ve kuralların olması, çocukların hem aile
içinde, arkadaş ve okul ortamında onaylanabilir davranışlar geliştirmesine
yardımcı olur. Çocuklarınız sosyal çevrelerinde daha az çatışma, reddedilme
ve daha az olumsuz tepkiyle karşı
karşıya geleceklerdir.
Her çocuk yaşına uygun ve
sağlıklı denemelere imkan sağlayacak kadar geniş ancak güven duygusu
oluşturacak ve sorumluluk bilinci kazandıracak kadar kısıtlayıcı sınırlara
gerek duyarlar. Ailelerin sınırları belirleme ve kuralları oluşturma süreci
içinde devamlı olarak cevaplandırılması gereken sorular bulunmaktadır. Ne kadar
özgürlük, güç ve kontrol gerekli? Ne kadarı çok, ne kadarı az? gibi.
Çok kısıtlayıcı olan sınırlar
aşırı kontrol, çok geniş olan sınırlar
kontrolsüzlük, tutarsız olan sınırlar ise karışık kontrol anlamına gelmektedir.
Bunlar sağlıksız ve güvensiz sınır koyma yöntemleridir. Bu tarz sınırlar
çocukların sağlıklı bir şekilde keşif yapabilmelerini engelleyeceği gibi
öğrenme fırsatlarını sınırlayacak ve aşırı test etmeleri, sınırları
zorlamaları, sık sık isyan etmelerine yol açacaktır.
Sınırları belirleme dinamik bir
süreçtir. Çocuklar büyüdükçe sağlıklı keşiflere izin verecek kadar geniş,
güvenliklerini sağlayacak kadar ve sorumluluk kazandıracak kadar kısıtlı,
gelişim ve değişime fırsat tanıyacak kadar esnek sınırlara ihtiyaç duyarlar.
Sınırlar ve kurallar
oluşturulurken nelere dikkat edilmelidir?
-
Sınırlar ve kuralların
yaş ve gelişim dönemine uygun olması
-
Uygulama sırasında net ve
kararlı olunması
-
Sınırlar ve kurallar
yerleştirilirken tutarlı olunması (her seferinde aynı sınır ve kuralın
uygulanması)
-
Sınırlar ve kurallar
oluşturulurken anne-babalar arasında bulunan fikir ayrılıklarının çocuklar
önünde yaşanmaması ve anne babalar arasında çözümlenmesi
-
Anne babaların
birbirlerinden haberdar olması ve iyi bir iletişim içerisinde olması
-
Anne babaların sözler ve
davranışlarının birbiri ile tutarlı olması
-
Geniş aile bireylerinin
konulan sınır ve kuralları sabote etmemesi için gerekli önlemlerin alınması
Sınır ve kurallara
uyulması için ne yapılmalıdır?
Her çocuk bireysel
farklılık gösterir. Kimilerine sadece kuralı hatırlatmak yeterli olurken,
kimilerine ise kurala uymadığı zaman yaptırım uygulanacağı uyarısında bulunmak
gerekli olabilir. Ancak bu tehdit boyutunda olmamalıdır. Yaklaşım ve tutumumuz, çocuğun kurallara uyup
uymaması ve ciddiye alıp almamasında belirleyici olacaktır. Ciddi ve kararlı
bir ses tonu ile "HAYlR" demek çoğu zaman yeterli olurken, zorlayan
çocuklarda ise yapılan yanlış davranışın bir yaptırımı olduğu bildirilmeli ve
yaş ve gelişim dönemine uygun yaptırımlar kararlılıkla uygulanmalıdır.
Uygulanan yaptırımlar kesinlikle fiziksel ve duygusal içerikli olmamalıdır.
Unutulmamalıdır ki çocuklarla yapılan tartışmalar ve
"yapma, etme" gibi sözel uyarılar çoğu zaman işe yaramayacaktır.
Sınırlar ve kuralları yerleştirmek ancak ve ancak tutarlı ve kararlı olunursa
gerçekleşecektir. Çocuğunuza sınır koymak hem sizin hem de çocuklarınızın
hayatlarını kolaylaştıracağı gibi, onları hayata karşı daha dayanıklı ve
donanımlı kılacaktır.